Bugün 1920’ lerin başına gidiyoruz. Size oldukça renkli ve çok yönlü bir rebetten bahsedeceğim.
İsmi Nikos Mathesis veya rebetiko dünyasında tanındığı ismiyle DELİ NICK.
(O NIKOS, O TRELAKIAS)
Bu noktada hemen küçücük bir parantez açmak ihtiyacındayım; Daha önce çeşitli vesilelerle aktardığım üzere, Rebetiko 2017 yılında UNESCO dünya mirası listesine giren bir alt kültür, bir yaşam tarzı.
UNESCO’nun bu kararının ardında şüphesiz birçok önemli sebep yatıyor. Fakat kanımca, bu sebeplerin içinde belki de en önemlisi farklı coğrafyalarda fakat ortak duygulardan ve ortak yaşanmışlıklardan oluşan özel hikayelerin ve müzikal yansımaların varlığıdır.
Bugün için seçtiğim parça ve parçanın yazıldığı dönem işte tam da bahsettiğim bu anlamlı hikayelere bir örnek.
Yazının başında Nikos Mathesis’i bir rebet olarak tanıttım. Gerçekten tam anlamıyla bir rebetti ve bir rebet gibi de yaşadı. Onu daha yakından tanıtmak için şu özelliklerinden de bahsetmek durumundayım; Mathesis sokaklarda ve tekkelerde yetişmiş bıçkın bir Pireli, sağlam bir kabadayı, yeraltı dünyasının önde gelen tiplemelerinden biri ve tabi ki efsanevi bir besteciydi.
İşte çok yönlü ve renkli dememin sebebi de bu.
Kavgacı ve karanlık tarafı ile ön plana çıkarken, eş zamanlı olarak, yaptığı bestelerle de bu hayatı belgelemiş oldu. Babası çok genç yaşta onu okuldan alınca, kendisini Pire’nin sokaklarında buldu. Ve etrafından saygı görmek için en iyi bildiği şey olan kabadayılığa soyundu. Silahsız ve bıçaksız dolaştığı görülmemiştir Deli Nick’in. En az bir kişiyi öldürdüğü de bilinir ki öldürdüğü bu kişi en büyük rakibi, Gaddar Kosta’dır. Kosta Deli Nick’e bir gün Pire balık pazarında saldırıp boynundan bıçaklamış, fakat Nick kendini hızlıca toparlayıp silahıyla onu yere sermiştir. İşte böyle bir dünyanın insanı Nikos Mathesis.
Dediğim gibi kabadayılığı bir yana, müthiş bir besteciydi. 100’ün üzerinde şarkı yazmıştır. Bu özelliği ile Rebetikanın öncülerinden kabul edilir. Birçok şarkısını Roza Eskenazi okumuştur.
Markos Vamvakaris’le de çalıştı. Markos’a ezik, uysal esnaf dermiş. Tutuştukları bir kavgada Markos’a çatal sapladığı da bilinir.
Daha sonraki yıllarda Giannis Papaioannou ve Vasilis Tsitsanis ile de ortak işlere imza attı.
Evet, bu ilginç karakteri konuştuktan sonra gelelim şimdi dinleyeceğimiz parçanın hikayesine;
Bugün için seçtiğim parça bir zeibekiko.
İsmi: O Nikos O Trelakias yani Deli Nick.
Parçanın sözlerini tahmin edeceğiniz üzere Nikos Mathesis kendisi yazmış ve bu sözler doğal olarak kendi kişiliğini ve hayat tarzını yansıtıyor.
Parçanın bestecisi Ünlü Pire Dörtlüsü’nün yıldızlarından Artemis lakaplı Anestos Delias. Hatırlayacağınız üzere bu grubun diğer üyeleri; Stratos Payumcis, Markos Vamvakaris ve Yorgos Batis’tir.
Evet, kaydı 1933 yılında yapılan bu özel parçayı Anestos Delias’ın sesinden dinliyoruz.
Sözler şöyle diyor;
‘‘Bre ahali, Deli Nick’i tanır mısınız?
Müthiş bir heriftir ama başı kavgadan hiç kurtulmaz.
Tabancası ve bıçağı her daim yanındadır.
O yüzden yanına kolay kolay kimseler yanaşamaz .
Bütün kızlar ve muhabbet tellalları onu yakından tanır.
Bilirler ki o sadece sert tiplerle kapışır.
Birkaç yıldır duruldu gerçi.
Kendini hafif geri çekti diye,
zavallı korkaklar şimdi ona Deli diyorlar...’’
Video aşağıda, tıklayıp izleyiniz!
Ah ne guzel bir sayfaniz varmis:) yepyeni muzikler ve hikayeleri. Tam aradigim sey:) Tesekkurler paylasiminiz icin.